(1871-1931) 18.yüzyılda Aydın yaylalarında geçimini hayvancılıkla sağlayan büyük bir Yörük obasının küçük bir ferdidir. O yıllarda yörede bulunan başka Yörük obalarıyla otlak yüzünden yaşanan tatsızlıklar nedeniyle Denizli üzerinden Çivril’in Koca yaka Köyü’ne yerleşirler, oba bir süre bu köyde kaldıktan sonra obanın bir kısmı buraya yerleşir, obadan Hacı Hüseyin Efendi ve babası Küçük imam lakaplı Mustafa develeri, atları, koyun ve keçi sürüleriyle Sivaslının Selçuklu (Selçikler) Köyü’ne gelirler. Köye geldiklerinde Hacı Hüseyin Efendi henüz 10 yaşlarında, diğer kardeşleri Mehmet ve Arif ise daha küçük yaştadırlar.
İmamzade Mustafa bu köye yerleştikten bir sonra hac görevini yerine getirmek için on beş yaşındaki oğlu Hüseyin’i yanına alarak hacca gitmiş ve oğluyla birlikte hacı olmuşlardır. Hacı Hüseyin Efendi yirmi yaşına geldiğinde Molla Osman kızı Aynur Hanım’la hayatını birleştirmiştir. Hacı Hüseyin Efendi Selçikler Deresi’nde bulunan üç ocaklı değirmeni satın almış ve işletmiştir.Hacı Hüseyin Efendi ayrıca tüccarlık da yapmıştır, Sivaslı ve köylerinde palamut depoları kurarak palamut toplatmış bunları Kapaklar Köyü tren istasyonunda vagonlara yükletip İzmir’de satmış ve dönüşte kazandığı paralarla İzmir’den kumaş satın alıp Sivaslı’da manifaturacılık ve toptancılık yapmış, Uşak’ın diğer ilçelerine de kumaş satmış.1871 doğumlu olan Hacı Hüseyin 47 yaşındadır, Uşak çevresinde varlıklı ve tanınmış bir tüccar konumundadır. Gel gör ki bu yıllarda yurdumuz Yunan işgaline uğramıştır. Ülkemiz zor günler geçirmektedir. Uşak ve çevresi Yunan işgaline uğramış halkımız çeşitli eziyetlere maruz kalmış, iç ve dış düşmanlar iş birliği yapmış halk acı ve yokluk kıskacında inim inim inlemektedir. Bu arada memleketin kurtuluşu için Kuvay_i milliye hareketleri de başlamıştır. Hacı Hüseyin Efendi Atatürk’ün Türk milletine verdiği talimat ile Kuvay-i_milliye’ ye destek vermiş onlara at, silah ve yiyecek temin etmiş kendisi de bizzat Kuvay-i milliye içinde yer alarak Kara Hasan ve İnay çevresinde Yunanlılarla yapılan çatışmalara katılmıştır. Hacı Hüseyin Efendi’nin arkadaşları çatışma esnasında düşman kalabalık vurulacaksın yeter çekil artık dediklerinde son kurşunuma kadar onlarla savaşacağım diye cevap vermiştir. Hacı Hüseyin Efendi geceleri Selçikler Köyü’ne gelip arkadaşlarına yiyecek içecek götürürmüş. Hacı Hüseyin Efendi bu yıllarda uzun süre çizmelerini çıkarmadığından ayaklarının derileri yüzülmüş. Bu arada yerli işbirlikçi hainler düşmanla işbirliği içine girerler ve Hacı Hüseyin’i düşmana şikayet ederler. Yunanlılar Hacı Hüseyin Efendi’nin 20 yaşlarındaki oğlu Mustafa’yı götürüp işkence yaparlar, babasının nerede olduğunu sorarlar cevap alamayınca köy halkını camiye toplayıp Hacı Hüseyin Efendi’nin yerini söylemelerini, söylememeleri halinde yanlarında getirdikleri gaz yağı bidonlarını göstererek camiyi ateşe vereceklerini söylerler yine de istedikleri cevabı alamazlar. Bunun üzerine Yunanlılar köy halkını serbest bırakırlar ancak Hacı Hüseyin Efendi’nin mal varlığını yok etmek için her yolu denerler. Yunanlılar et ihtiyaçlarını Hacı Hüseyin Efendi’nin koyun-keçi sürülerinden sağlıyorlar, un ihtiyaçlarını onun değirmeninden sağlıyorlar. Yunanlılar Hacı Hüseyin Efendi’nin Uşak Küçük çarşıdaki evi yağmalanır ve yakılır. Savaş nedeniyle Hacı Hüseyin Efendi borçlulardan alacaklarını da alamaz, Hacı Hüseyin Efendi ekonomik yönden çok sıkıntı yaşar ve çevresi Hacı Hüseyin Efendi battı derler. Hacı Hüseyin Efendi de ben bu varlığı bu vatanda kazandım, bu vatan içim mal varlığım helal olsun der. Her şeye rağmen vatansever Türk evlatları sayesinde vatan işgalden kurtarılmıştır.
Hacı Hüseyin Efendi’ye Kurtuluş Savaşında gösterdiği üstün yararlılıklardan dolayı 1925 yılında TBMM tarafından beyaz şeritli istiklal madalyası ve beratı verilmiştir.
İmamzadeler’den Murat Efendi Osman-ı Aliye’de yetkili bir memurdur, Hacı Hüseyin Efendi Selçuklu Köyünde bir Pazar kurulması için ondan ricada bulunur. Murat Efendi Selçuklu Köyünde Pazar kurulması için ferman çıkarttırmıştır. Selçuklu Köyünün ahalisi bu fermanı istemezler. Başka köylerden pazara gelen erkekler çeşmeye suya giden kadınlarımıza, kızlarımıza bakarlar, laf atarlar diye Pazar kurulmasına karşı çıkmışlar. Sivaslı’lılar da madem siz Pazar yeri istemiyorsunuz Pazar Sivaslı’da kurulsun diye teşebbüse geçerler bunun üzerine Pazar Sivaslı’da kurulur, Sivaslı, hem ulaşım hem ekonomik yönüyle gelişir ve ilçe olur. Selçuklu Köyü ise tarihi bir fırsatı kaçırmış olur. Hacı Hüseyin Efendi’nin torunu olan Hacı Hüseyin Selçuk’un Selçuklu Köyünün belde olmasında ve spor alanında köye büyük katkıları olmuştur.
Hacı Hüseyin Efendi 1931 yılında vefat etmiş olup mezarı Selçikler Kasabası mezarlığındadır. Mezar taşında şu sözler yer almaktadır.
Asla güvenme dünyanın servet ile malına
Başlıyor kaderim mutlaka burada,
Kimi şanlı, kimi zengin, kimi yoksul insanların
Sefa gördüm, vefa gördüm, dünyada gününü gün edenleri gördüm,
Ölüm yokmuş gibi karşı geldim toprağa,
Bana da Hacı İmamzade Hacı Hüseyin Ağa derlerdi,
Okuyun ey ziyaretçiler muhtacım bir Fatiha’ya
Allah rahmet eylesin mekânı cennet olsun.
Hacı Hüseyin Efendi’nin istiklal madalyası ve beratı torunu Hacı Hüseyin Selçuk’ta bulunmaktadır.
Anlatan: Hacı Hüseyin efendinin torunu Hacı Hüseyin SELÇUK
