Su testisi su yolunda kırılırmış , arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyliyeyim. Bunlar çok manalı atasözlerimiz ." O zamanlar etrafındakilerin çoğunluğu az çok alkol kullananlardan oluşuyormuş, Bazen insan alnını orta direğe vurmasından sonra akıllanıyor, bazen bir musibet başına gelecek ki doğru yolu bulsun.

   Bir arkadaşımın zoruyla alkola başlamıştım, Şimdide yine istemeyerek de olsa başka bir arkadaşın üzerinden alkola son veriyorum. Sabah kalktım öyle bir baş ağrısı var ki tahammül edemeyeceğim şekilde, ağrı kesici alsam da fayda vermiyor o an biraz hafifliyor ağrı kesicinin etkisi geçince tekrar ağrılar devam ediyor. İki gün kadar baş ağrısı devam etti. Olacak ya ,bazen o an ne kadar zor bir süreç ,ne kadar talihsiz bir gün, çok şer bir sürecin ardından önceden bizim kestiremediğimiz güzellikler gelebiliyor, O gün o aileye ziyarete gitmemiz , o ailede Ali’nin içki kullanması evinde şarap olması, yemekten sonra benim oradan arkadaşlarla buluşmak için, ayrılmayı planladığım , önce babamın gitmeme rıza göstermemesi ve akşam saat on sekizden sonra belediye otobüslerinin çalışmaması, bu olanlardan çok etkilenmem ve bu süreçte çok öfkelenip, o şarabı içmem, Orada misafirlikte içtikten sonraki yaşanan o rezillikler aslında çok kötü bir durum.

   Baştan böyle olacağını tahmin etmemiştim, sadece biraz içip rahatlayacaktım, o anda  öfkemi içkiyle dağıtacaktım, "öfkeyle kalkan,zararla oturur ". Misali . Bu süreci yaşamamış olsam , belki o içki içmeye devam edecektim. Halk arasında Şöyle diyorlar, az içersen, kendini kontrol edebilirsen bir şey olmaz, ama bu çok yanlış bir argüman, işin gerçeği azı içen çoğunu da içebiliyor. Her başlangıç azla başlıyor zamanla bu kontrol sizden çıkabiliyor. Bazı musibetlerin sonuda hayır olabiliyor. İşte tam da burada bu musubetin sonucu ,iki gün alkolün etkisiyle hasta olmam, şiddetli baş ağrısı çekmem ve içimdeki o , beni yanlış yoldasın diye bir his olması ,pişmanlık duygusunun olmasi ama bunları bir türlü aşamamam , belki kaderimde yazılmış ve yaşamam gereken bir süreç yani bizde buna alın yazısı da diyorlar .

    Belki o zaman irademin zayıf olması, ve bunları yaşadıktan sonra tecrübe sahibi olup ,ömür boyu sürecek zayıf zaafima karşı bu tecrübeler bir direnç olacak ,artık geri dönüşü olmayan sağlam bir yola girmeme vesile olacak her ne olursa olsun ,nerede olursa olsun ,kim olursa olsun artık karşıdakinin sesine değil , bu olanlardan sonra ,olaylardan ders çıkaran sağlamlaşan irademin sesine kulak vermem gerektiğine inanarak ,hiç kimsenin artık beni etkileyememesi büyük başarı olarak artı haneme yazmışımdır . Sene bin dokuz yüz yetmiş beşin otuz bir aralık gece yarısı başlayan ve bin dokuz yüz yetmiş altı yılının ilk iki gününe kadar devam eden bir süreç. Sonuç olarak o gün benim için bir dönüm noktası olmuştur. Arkadaşların zoruyla başladığım alkol serüveni, yine başka bir arkadaşın başlattığı ve kendimin devam edip komaya girme noktasına varan ve kontrolsüz hareketlerin sonucu iki gün hasta olmamla birlikte artık bundan sonra alkol almayacağım deyip, kesin kararımı verdim ve o günden sonra bir daha alkolü bir yudum dahi almadım. Evet başlangıcı ve sonu böyle, ama bu yaklaşık iki sene içinde daha çok, komik, enteresan, bir o kadar da rezillikler yaşadım. İnsanın hata yapmaması mümkün değil, önemli olan bir hata yapıldığında ,hatadan çabuk kurtulmak için gayret etmesi ve hatadan dönüldüğünde aynı hatayı tekrarlamamak.

  Alkol alan insan o an kendini çok cesaretli hissediyor ,sanki dünyanın en cesur insanıymış gibi kendinde bir cesaret görüyor, işte tam da burada tehlike çanları çalmaya başlıyor. Artık alkolün etkisiyle utanma duygularını köreltiliyor,normal zamanlarda söyleyemediği yapmadığı hal ve hareketleri rahatlıkla söyleyip normal zamanda yapmadığı hareketleri rahatlıkla yapabiliyor. Bu kısa dönemde yaşadığım bazı olaylarda bunu bizzat yaşayarak gördüm. Alkol aldığımızda bülbül gibi şakırdayorduk, tabi utanma duygusu kalmıyor her türlü iyi kötü kelimeyi kullanıp güya eğleniyorduk ! ,

Orhan Erdoğan