Kilimlere Kalbini Dokuyan Kadın...

Kilimlere Kalbini Dokuyan Kadın...

Kilimlere Kalbini Dokuyan Kadın...

BANAZ - 2025-05-29 10:55:25 Bu içerik 455 kez okundu.

80 li yıllar,
Herkesin yoğurdunu,peynirini kendi yaptığı kışlık sebzelerini kuruttuğu,tereyağını kabran da dövdüğü,Döşek yünlerinin ilk baharda yıkandığı çeyizlik kilimlerin hemen hemen her evde el emeği göz nuru ile dokunduğu yıllar.
Bir kış boyu kirman ile iplik haline getirilen yün iplikler köye gelen boyacı ya boyatılır,köyün içi buram buram yeni boyanmış ip kokardı.Her evin önündeki harımda rengarenk iplikler asılırdı.
Sonbaharda harmandan kalkındıktan sonra veya ilk baharın ortalarında kilim dokuma tezgahı kurulurdu.
Bizim evin tam karşısında kordağının eteklerinde eşi Fransa'da çalışan iki çocuğu ile hayata ve yaşama sıkı sıkı sarılan bir bayan yaşardı.Köyde elektrikler gittiği zaman pencereden dışarıya bakardım genellikle ilk olarak ya o evin ya da Memiș Amca'nın ışıkları yanar"Aha ceryanlar geldi" diye sevin naraları atardım.
Babam vakti zamanında o mahallede doğup yaşadığı için o mahallenin erkeklerine "Amca" eşleri ne "Yenge"diye hitap ederdik.
Fadime Yenge kendi yağında kavrulmaya çalışan ve çok çalışkan biri idi.Ne iș olsa elinden gelirdi.Ama en mükemmeli de, kim kilim dokuma tezgahı kursa ya ona ya da Esmer Uygura rica edilir idi.Kilimde ilk motif çok önemli idi,O ikisinin başlattığı motifleri örnek alarak genç kizlar dokumaya devam ederdi. Kilim yarıya geldiğinde veya bitmesine yakın gene ikisinden birisi çağrılır onların verdiği kaliteli kontrol tastiğinden sonra kilimin kesimi yapılırdı.
Dediğim gibi yenge diye hitap ettiğimizden bizim kilimlerin başından sonuna kadar ya dokur ya da her iki günde bir uğrardı.
Bir gün okuldan geldim bir baktım Esmer Yenge,Fadime Yenge ve annem kilim tezgahındalar ortada bir sofra yemekler yenmiş sofra bezinin üstünde yumurta kabukları,"Bu yımırtalar nerden geldi"dedim.
Fadime yengem"Anan yumurtladi biz de kaynattik yedik"dedi.7 yaşında anca varım çocukluk işte kilim tezgahınin arkasina geçip başladım Anama yalvarmaya hem ağlıyorum hem beddua ediyorum.
"Ellerin karılarına yumurtluyon bana da bi tane bırakmıyon inşallah kilimin yanlış dokunur"diye.
Gel zaman git zaman Fransada yaşayan Eşi Sait Amcam iki çocuğunu ve eşini de yanında götürdü.
Bir seneye kalmadan Esmer yengeyi de Eşi Fransaya götürdü.
Kilimler ve motifleri Öksüz ve bizim yüzümüzde her hatırladığımızda küçük tebessümler kaldı.
İNSAN OĞLU DA KİLİM MİSALI HÜNERLI ELLERDE İLMİK İLMİK DOKUNARAK BİR İNSAN ESERI İNSAN OLUYOR,SONRA BAŞKA BİR INSANIN YETİŞTİRDİĞİ BİR INSANIN AYAKLARI ALTINDA EZİLİYOR...
Ruhun şad mekanın cennet olsun Kalbini kilimlere özlemlerini motiflerine ilmik ilmik işleyen Kadın.....
Sende Yorumla...
DİĞER HABERLER