Türk Milleti, Orta Asya’dan bu güne, binlerce yıllık tarihi boyunca boyunduruk altında yaşamayı kabul etmemiş, bağımsızlığı vazgeçilmez bir değer olarak görmüş ve bu uğurda canını seve seve ortaya koymuş, bu anlayışla çıktığı savaş meydanlarında, ya şehit ya da gazi olmuştur.
Aynı anlayışla 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun kapılarını açarak bin yıldır bu toprakları bize yurt olarak bırakan ecdadımız, bu tarihten itibaren de her türlü saldırıya karşı yurdumuzu savunmuş, bağımsızlıktan da asla vazgeçmemiştir. Anadolu’ya yerleştikten sonra Anadolu Selçukluları, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde yurdumuzu her türlü koşulda savunan Milletimiz, eşsiz zaferlere imza atmıştır.
Şüphesiz bu şanlı zaferlerden en önde gelenlerinden biri Çanakkale Zaferidir. Çanakkale Zaferi, her türlü imkansızlıklara rağmen, imanla, vatan ve millet aşkıyla mücadele eden, on binlerce şehit ve gazimizin eseridir. Birinci Dünya Savaşı sonrasında işgale uğrayan vatan topraklarımızı savunup, düşmandan kurtarmak adına Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlatılan Kurtuluş Savaşımız ise yine verdiğimiz on binlerce şehidimiz ve şanlı gazilerimiz sayesinde eşsiz bir zaferle taçlanmış, bu kutlu zaferin neticesinde bugün özgürce yaşadığımız ve ilelebet yaşayacağımız Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulmuştur.
Elbette emperyalist güçler, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da milletimizi ve ülkemizi parçalamak adına sinsi planlarla, çeşitli saldırılarda bulunmakta, bir yandan da içimizdeki hainlerle kurdurdukları terör örgütleriyle hala daha bu saldırılarını sürdürmektedir. Bu süreçte de gerek Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Teşkilatımızın mensupları, gerekse vatandaşlarımız, vatanımızın bütünlüğü ve milletimizin değerleri için canını hiçe sayarak mücadele etmekte, bunun neticesinde ya şehitlik mertebesine erişmekte ya da gazi olmaktadır.
Gerek Kıbrıs Barış Harekatında olduğu gibi haklı mücadelelerimizde, gerekse terör örgütleriyle mücadelelerde şehit ve gazilerimizin kahramanlıklarına şahit olmaktayız. Bu kahramanlıkların en önemlilerinden birisini de 15 Temmuz darbe girişimi sırasında gösteren aziz milletimiz, bu hain girişim sırasında asker, polis ve halkımızdan 250 canını şehit vermiş ve 2196 kahramanımız da gazi olmuştur.
Tarihin her döneminde sayısız başarılı mücadele örnekleri gösteren, aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Onlar hiç düşünmeden dinimiz, vatanımız, milletimiz için canlarını ortaya koymuşken, bizler ne yaparsak yapalım, asla onların haklarını ödeyemeyiz. Bu anlayışla Devletimiz özellikle son 16 yıldır şehit aileleri ve gazilerimiz, hayatlarını rahat bir şekilde idame etmeleri için çeşitli sosyal imkanlar sunmaktadır. Devlet olarak, bu imkanları her geçen gün daha da arttırarak, toplum olarak şehitlerimize ve gazilerimize saygımızı en üst seviyede tutarak, onlara olan şükranlarımızı bir nebze olsun ifade etmiş olacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle Atatürk’e Gazi Unvanı ve Mareşal Rütbesi Verilmesinin 97. Yıl Dönümü ve Gaziler Günü’nde, Gazi Mustafa Kemal’i ve silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve aramızdan ayrılan gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlık ve esenlik diliyor, şükranlarımı sunuyorum.
Kaynak: Uşak Valiliği Web Sitesi
