Sabırla bezenmiş zamanlar tahammül sınırlarıma dayandı. Bayat baskı hükmedişler geçmişin çekiminde kaldı. Sermayeden hallice insanlıkların samimiyetime ayırdığı acizlik ya da enayilik payını, tüm çıkarcı hesapların menfaatlerini, toplayıp, çarpıp failinin eline eteğine tapuluyorum. Artık kararlıyım Alıngaçları açık, Solungaçları ecele endeksli şu fani dünyayı önemsiyorum. Bana sunduğu her türlü tecrübeden istifade ediyorum. Büyük resmin peşindeyim. Detayları es geçiyorum. "Her ne oluyorsa oluyor" Neticemi? Sıfırdan hallice, Sıfırın altındaki gizemli döngülerde aramak sanal dünyanın gerçeklik libasına bürünmüş sırlarını. Beynimizin sıkışık kıvrımlarına ulaşan sevgi ikliminin sıcaklığını hissediyorum yüreğimde. Artık yokuş aşağı sarmaya başladık zamanı, Dante'den de ötede. Varlıktan hiçliğe olan rotamızın Ufuktaki hedefine demir aldık. Akışkan, kokuşkan İnişten ve yokuştan ibaret seyyahlığımıza kanaatlerimizi ve kehanetlerimizi bilirkişiler rehberliğinde yoldaş ediyoruz. Ben bir garip seyyahım. Yolculuğum kendime. Ocağı, şubatı gezdim. Birbir kendimden geçtim. Heybem kök boyasından. Rengi solmuş bana ulaşana kadar. Güneş aydınlatan nuruyla yıkayacak kök boyamın renklerini. Taa ki KARA KEMİKLER AKLANANA KADAR. Düne kadar ekmek, zeytin olan azığım, artık tuz ve buz oluyor. Buz, tuzdan ayrışıyor yavaş yavaş. Buz gibi bir gıda oluyor. Uyarıcı, Buharlaşıcı, Sıfırın altında... Selda ÇAKlN