Raportör: merhaba hoş geldiniz öncelikle sizi biraz tanıyalım? Emsal: merhaba ben Emsal bir kurumda eğitmenim R: Bugün burada sana sormak istediğim ruhuna,kalbine dokunanlarla (unutamadıkların) ilgili R: Sende iz bırakan unutamadığın kişiyi anlatsana biraz? E nasıl anlatsam  genel anlamda bu biraz tabu bende iz bırakan ruhuma dokunduğuna inandığım kişi evliydi. R: Nasıl tanıştınız? hislerin ne zaman aşka dönüştü? E: ilk günümdü giriş kapısının önündeydim arkamda rugan ayakkabı sesine irkilip döndüm o an göz göze geldik. Hafif tebessüm ederek günaydın dedi. Istemsiz karşılık verdim sonra bir aya yakın görmedim Bir ay sonra iş gereği odama gittim odamdaydı meğer üst düzey yoneticiymis. Konuştuk biraz ise yeni girdiğim için tanımak istemiş ilk 10 dakika işle ilgili konuştuk sonra nasıl olduysa kendimizden bahsetmeye başladık bahsettikçe onunda benim gibi hep bir yanının eksik kaldığını anladım içine kapalı duygusal olmasına rağmen duygularını belli etmediğini farkettim.konu birden müzik oldu o sezen seviyormuş ben yıldız o şiir seviyor ben şair. Odadan ayrılmak için ayağa kalktığımda elimi sıktı bu ona ilk dokunuşumdu ,ellerim titredi sohbetin hoşluğundan belki de . R: evli olduğunu ne zaman öğrendin? E: beraber oldukça sık seyahate çıkıyorduk uzun seyahatlerin birinde kendiliğinden söyledi.seninle kendimi ferahlamış hafiflemiş ve huzurlu hissediyorum.her seyahati iple çekiyorum seni deliler gibi sevebilirdim ancak ben evliyim dedi. R: peki sonrası senin için nasıl bir süreçti ? E: günlerce her yerde robot gibi gezdiğimi hatırlıyorum sonunda kalbi kalbime değen bir adam bulmuştum ama evliydi aylarca kaçtım ondan onun geçtiği her yerden kaçtım onun odasına gitmekten kaçtım R: bu kaçış ne kadar sürdü E: ikimizin merkezden gelen bir emirle aynı yere görevlendirildiğimizi öğrendim bu görev şehir dışıydı sadece o ve yardımcı eğitmen olarak ben vardım odasına gidip kendisinin yada benim bu görevden alınmasını istedim biliyordum böyle bir şey isteyeceğini bu yüzden senden önce merkeze yazı gönderdim ama kabul etmediler mecburen 1 günlüğüne bana katlanacaksın dedi R: görev nasıl geçti ? E: toplantılar eğitmenler derken yorgunluktan ayakta duracak halim kalmamıştı işimiz biter bitmez kaldığımız odalara çekildik tam artık uyumuştum derken aynı anda hem kapı hem telefonum çalıyordu uyku sersemiyle hem telefonu hem de kapıyı aynı anda açtım bİR şey oldu korkusuyla hem telefon kulağındaydı hem de eli yumruk kapıya vurmaya hazırdı bir kaç saniye bakıştık ve sonra hiç konuşmadan önüme geldi ve sarıldı öylece dakikalarca sarıldık yüzüme damlayan göz yaşıyla irkildim o ağlıyordu bir çocuk kadar savunmasızdı karşımda ellerimi tutup kanepeye oturttu karşıma geçti yeşil gözlerini gözlerime dikti biliyorum, hakkım yok ne desen de haklısın ancak ben seni düşünmeden yapamıyorum beni bekler misin? R: cevabın ne oldu ? E: Sadece sustum göğsüne sarılıp kalbini dinleyerek uykuya dalana kadar sustum R: sonraki günleriniz nasıl geçti? E: bir buçuk yıla yakın sessiz ve suskun bekledim onu, sonra fark ettim ki yaptığım yanlıştı onun sorumlulukları vardı tabi benimde  zamanımız ve gücümüz yoktu mutluluğu yanlış yerde aradığımı düşündüğüm an işten ayrıldım. O günden sonra hiç kimseyi yanıma yaklaştırmadım, sevemedim onunla bir daha karşılaşmadım. Boşanmış aradan çok geçmeden de evlenmiş karısı hamileymiş R: ben sormadan söylemek istediğin son bir şey var mi? E: kırgın ya da kızgın değilim duygularımı içimde yaşadım. Teşekkürler