Özgeçmiş.

Emrah Yerlikaya

1978 Ankara doğumlu olup, 1994 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne başladım. 2003 yılında İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde iç hastalıkları uzmanlık eğitimimi aldım. Pamukkale Tıp fakültesinde Endokrinoloji Eğitimimi tamamladıktan sonra, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesinde belirli bir süre öğretim üyeliği yaptım. Denizli Devlet Hastanesi’nde endokrinoloji uzmanı olarak çalıştıktan sonra ayrılarak, Uşak Medikal Park Hastanesi endokrinoliji bölümünde göreve başladı.

Obezite(Şişmanlık)

Obezite, hemen hemen tüm toplumlarda çok yaygın görülen bir sağlık sorunudur ve giderek küresel bir salgın halini almaktadır. Obezite basitçe vücut yağdokusunun artmasıdır. Kişinin enerji dengesi, vücut yağ depolarını belirleyen temel faktördür. Enerji dengesinin belirlenmesinde ise biyolojik, çevresel sosyal ve kültürel faktörler rol oynar. Obeziteye neden olan diğer sebepler, kortizon gibi ilaçlar, tiroid hastalıkları gibi hormonal bozukluklardır.

Obezite nasıl saptanır?

Obezite basitçe bel çevresinin ölçümü ve vücut kitle indeksinin hesaplanmasıyla ölçülür. Vücut yağının özellikle bel çevresinde dağılım gösterdiği erkek tip obezite metabolik olarak daha olumsuz etkilere sahiptir. Yani geniş bel çevresine sahip kişiler insülin direnci, şeker hastalığı ,tansiyon kalp damar hastalıkları açısından daha yüksek risk taşımaktadırlar. Obezite her şeyden önce yaşam kalitesini bozmakla birlikte beraberinde birçok hastalığı ve sosyal problemi de getirmektedir. Obezitenin neden olduğu hastalıkların başında kalp damar hastalıkları kalp yetmezliği solunum problemleri, uyku problemleri, karaciğer yağlanması şeker hastalığı, tansiyon, iskelet ve eklem rahatsızlıkları, fıtıklar, kanser sıklığında artış, depresyondur.

Obezite tedavisi zor bir hastalık olup erken müdahale edilmelidir. Oluştuktan sonra, tam olarak iyileşme enderdir, verilen kilonun hızla geri alınması sıklıkla görülmektedir.

Kilo veren kişilerin ancak %5’i ulaştıkları kiloyu koruyabilmekte, büyük bir çoğunluğu ise tekrar kilo almaktadır. Obezitede önlenmesi ve tedavisinde beslenme tedavisi, fiziksel aktivitenin arttırılması, davranış değişikliği uygulanmakta, yine eşlik eden hastalıkların tedavisi yapılmaktadır. Uygun hastalarda ilaç tedavileri ve obezite cerrahisi gibi tedavilerden faydalanılabilmektedir. Beslenme programı, beslenme alışkanlıklarını uzun donemde değiştirecek şekilde olmalı, kısa dönemli (şok) programlar uygulanmamalıdır. Enerji alımı, haftada 0,5-1kg ağırlık kaybını sağlayacak şekilde azaltılmalıdır. Akupunktur ile birlikte yapılan açlık diyetleri,

gerçek kilo kaybı yerine sadece vücuttan su kaybına neden olan idrar söktürücü ilaçlar, saunalar, otlar ve çaylar zayıflama tedavisinde önerilmemektedir. Besin alışverişini tok karnına yapmak, yenmemesi ya da az yenmesi gereken besinleri satın almamak, alışverişe bir listeyle çıkmak ve gereksinme dışı besinleri almamak, yanına yapılan listeye yetecek kadar para almak, mümkünse kredi kartı kullanmamak, satın alırken aynı gruptaki besinlerden enerjisi düşük olanını seçmek, ev veya iş yerinde egzersiz için belirli bir alan ayırmak, mümkün olduğunca iyi çiğneyerek yavaş yemek, egzersiz için zaman belirlemek ve uygulamak, daha az taşıt kullanmak, asansöre binmemek, öğün atlamamak, bol su tüketmek gibi davranışlarımızı düzenleyecek değişiklikleri benimseyip uygulamak etkin kilo vermenin temel yöntemidir.