Kurban Bayramı Kutlamaları
UŞAK SERAMİK SAN. A.Ş.
ÖZ Hanedan Pide ve Kebap Salonu ÖZ Hanedan Pide ve Kebap Salonu
UŞAK SERAMİK SAN. A.Ş.
Kurban
Nurcan MİCAN

Kurban

Bu içerik 1575 kez okundu.
Reklam

Kurban, Yaşatmanın ve Hayat Vermenin Şuurudur Kurban bayramının yaklaştığı şu günlerde Hz İbrahim' i ve onun Allah' a olan teslimiyetini hatırlamamak mümkün değil. Ateşe atılacağı anda yanına gelen Cebrail' in "Ne istiyorsun? Söyle! Allah hemen verecek..." demesi üzerine O' nun cevabı ne oldu? "Hasbünallâhü ve ni' mel vekîl... (-Başıma gelecek- Her türlü belâ ve musibete karşı Allah bize kâfi'dir. O, ne güzel dost ve ne güzel bir vekildir.)" Demiştir. Hicaz’da bir tepe, yanında küçük bir bebek, kavurucu bir susuzluk ve fakat gönülden bağlılığın anahtar kelamı:“Allah, bize kâfi’dir.” Kıssa-i Nebi bize muhteşem bir nasihattir. Kâ’be’nin temellerinin yeniden yükseleceği yere, Cenab-ı Hakk’ın buyruğuyla intikal ettiklerinde Hz. İbrahim Aleyhisselam: “Sizi Allah’a emanet bırakıyorum.” deyince, “O hâlde Allah, bize zarar dokundurmaz.” diyen teslimiyet abidesinin Hz. Hacer' in sinesinde süt emmiş bir oğul, Hz. İsmail. Hz. İbrahim (a.s.) ailesini, kıymetli yavrusunu o an için son defa göreceği mevkide, Seniyyetü’l-Veda tepesinden Beytullah’ın inşa edileceği yere doğru dönerek içtenlikle yakarıyordu. Mübarek peygamber duasıyla insanlığa bir teslimiyet örneği oluyordu: “Ey rabbimiz! Ben zürriyetimden bir kısmını, senin kutsal evinin (Kâbe) yanında tarıma elverişli olmayan bir vadiye yerleştirdim. Bunu yaptım ki Rabbim, namazı kılsınlar! İnsanların gönüllerini onlara meylettir ve çeşitli ürünlerden onlara rızık ver ki şükretsinler!” (İbrahim Suresi, 14/37) Kurban, bizi Hz. İbrahim' in itaatine, Hz. İsmail' in teslimiyetine yönlendirerek sıkıntı ve imtihanlara karşı Rabb'imize kurban olma ve Rabb'imize dost olarak sıkıntılarımıza çözüm bulma yollarını gösterir. Kurban, Allah' la kurbiyet kurmaktır. Kurbiyet Allah' la yakınlık kurma, Rabb'e yakınlıkla istikamet ve huzur bulma makamına kavuşmadır. Zaten kurban kesmenin temel amacı, Allah' ın rızasını kazanarak O' na yaklaşmaktır. Dolayısıyla, Allah ile insan arasındaki Kurbiyet’in, O’ na yakîn olma durumunun mânevî derinliğini idrâk etme noktasında bir farkındalık oluşturmak gerekmektedir. Yüce Allah’ ın buyruğuyla Hz. İbrahim (a.s.) ’in sınandığı bir imtihandı teslimiyet. Hz. İsmail (a.s.), bu teslimiyetin vücut bulmuş hâliydi. İlahî vahyi kalbiyle okudu, canını ortaya koydu. Hz. İsmail, ilahî emri yerine getirmekte bir an tereddütte bulunmamıştı. Hakka, zerre miskal halel getirmeden tam mahiyetiyle teslim olmuşlardandı. Daha boynunu bıçağa uzatmadan evvel kurbiyetin mihenk taşı oldu. Hz. Hacer idi annesi, inanmış tüm kadınlara numune teşkil edecek sabrıyla nefsinin dizginlerini eline almış bir cengâverdi. İbadet, Müslüman insanın Allah’ ı razı etme adına yaptığı her türlü meşru davranışın adıdır. Bazı ibadetler, şarta ve vakte bağlıdır. İşte bunlardan birisi de kurban ibadetidir. Kurban sözcüğü, yakınlık ve yakınlaşmak anlamına gelir. Bir Müslüman da sırf Allah’ ı razı etmek adına kestiği kurban sayesinde, O’ na yakınlık duyar. Bir diğer ifade ile buna kurbiyet diyoruz. Kurban ibadetinde olduğu gibi bütün ibadetlerden de amaç, Allah’ a yakın olma O' nun yolunda çaba ve gayret sarfetmektir. Kul, yaratanına yakınlığını arz etmek ister. Tüm davranışlarında O' nun rızasını arar. Yakınlığını çeşitli amellerde gösterir. Hakiki kurbiyet insanlar arasında değil, insan ile yaratıcısı arasında kurulmalıdır. Zaten insanlara yansıyacak olan, bu yakınlıktan doğan sevgidir. Kurban kesmekten maksat, sosyal yardımlaşmaya katkıda bulunmanın yanında, Allah’ ı razı etmektir. Kurban kesmek, namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek gibi bir ibadettir. Öte yandan, elbette kestiğimiz kurbanların eti ve derisi Allah’ a gitmeyecek, gidecek olan bizim takvamızdır. Kurban Bayramı, kul ile Allah arasına giren herşeyi "Kurban" etmekle anlam kazanır. “Onların ne etleri ne de kanları Allah' a ulaşır; fakat O' na sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah' ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele!” (Hacc Suresi, 22/37) Kurban ibadetinin maddî biçimi, yoksulların faydalanması maksadıyla bir hayvanı boğazlayıp etini dağıtmak ise; Hz. İbrahim (as)' da simgeleşen manevî boyutu ise, en sevdiğimiz varlığı Allah uğruna feda edebilmektir. Tabiî ki Yüce Allah bizden bu denli büyük bir vazgeçiş beklemiyor. Bu yüzden talihli talihsizleriz bizler! Gene de, etrafımızda muhtaç durumdaki müslümanları sevindirme yarışına girmekle, Allah ile "Kurbiyet" kurabiliriz. "Derya sonsuz, ama ondan her kişi kendi kabı kadar su alır..." diyor Mevlana. Kabımızı genişletmenin yolu, kurbiyet aramakladır. Bizde niyet ve hareket olmalı ki, Yüce Mevla bize merhamet etsin.

Bilindiği gibi Kur’an ve sünnette, ihtiyaç sahiplerinin derdine derman olmak, varlıklı Müslümanların boynunun borcu olduğu anlatılır. Bu yardımlaşma yerine göre infak, yerine göre zekat, yerine göre sadaka gibi kavramlarla ifade edilir. Kurban ibadetinin de böyle bir yanı vardır. Kur’an yardımlaşmada önceliği, “yakın akrabaların” ihtiyaç sahiplerine verir. Zaten İslam kardeşliği de bunu gerektirir. Kurban, yaşatmanın, hayat vermenin şuurudur. Kurban cimriliği tedavi eder, insanın vermesini, yardım etmesini kolaylaştırır. Dünya malından tutkunluğu önler. Fakirlere bir dayanak olur, hayata bağlar. Kurban; kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar. Kurban, gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan malî bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah' ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir şekilde ortaya koymuş olur.

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Banazda Kuzu Kokoreç Yalçın  Kokreçte Yenir
Banazda Kuzu Kokoreç Yalçın Kokreçte Yenir
Tarihi Eser Kaçakçıları'na Uşak Jandarmasından Operasyon
Tarihi Eser Kaçakçıları'na Uşak Jandarmasından Operasyon